7/24 ACİL SERVİS

Gündüzleri hastanedeki tüm branşlar tarafından desteklenen acil servis, geceleri de hastanede nöbetçi hekimlerimiz tarafından sürekli desteklenmektedir.

  • Acil serviste her türlü tahlil ve radyolojik tetkik, 24 saat boyunca mümkün olan en hızlı şekilde yapılmaktadır.
  • Acil Servisimiz dinamik ve deneyimli bir kadro ile 7/24 kesintisiz hizmet vermektedir.

Ağız Çene ve Diş Hastalıkları Bölümü; modern teknolojiyi yakından takip eden donanımımız ve uzman ekibimizle her yaş grubuna her türlü ağız diş ve Çene sağlığı konusunda hizmet vermektedir.

Merkezimizde  ayakta teşhis ve tedavi işlemlerinin yanında tercih eden hastalarımız için genel anestezi uygulaması veya sedasyon ile bütün diş tedavilerini uygulamaktayız.
Hizmetlerimiz

  • Pedodonti
  • Endodonti
  • Ortodonti
  • Periodontoloji
  • Oral Diyagnoz ve Radyoloji
  • Estetik Diş Hekimliği
  • Diş Beyazlatma (Lazer)
  • Implant
  • Dişeti Hastalıkları ve Tedavisi
  • Protetik Tedavi
  • Ağız,Diş ve Çene Cerrahisi
  • Gülüş Dizaynı
  • Botoks ile Bruxizm Tedavisi (Diş Gıcırdatma, Diş Sıkma

Cildiye (Dermotoloji)

Cildiye polikliniğimizde ,deneyimli ekibimizin modern teknolojik yöntemleri  kullanmasıyla tüm deri hastalıkları tanı ve tedavisi için hizmet verilmektedir.Ayrıca,ileri düzeyde medikal ve dermotolojik cerrahi girişimler yapılabilmektedir.

 

Cilt Hastalıkları

  • Egzemalar-Alerjiler
  • Mantar Hastalıkları
  • Saç ve Tırnak Hastalıkları
  • Sedef  Hastalığı
  • Deri Kanserleri
  • Doğum Lekeleri
  • Et Benleri ,Siğiller
  • Yanıklar ve izler
  • Ergenlik Sivilceleri
  • Saç Dökülmeleri
  • Genetik Geçişli Deri Hastalıkları
  • Zühevi Hastalıklar
  • Seboreik Dermatit
  • Vitiligo

 

Kozmotoloji

  • Botox
  • Cilt bakımı
  • Dolgu
  • R.P
  • Kimyasal Peeling
  • Mezoterapi
  • Lazerle Leke Tedavisi
  • İple Yüz Germe
  • Kök Hücre Tedavisi
  • Ameliyatsız Yüz Germe ( Micro Plus Cihazı ile)

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümümüz, acil, ve pediatri polikliniklerinden oluşmaktadır. 0–18 yaş aralığındaki çocuk ve gençlerin tetkik, tedavi ve koruyucu sağlık hizmetlerini vermek üzere organize edilen birimimizde, doğumdan başlayarak, tüm çocukluk dönemi hastalıkları alanında uzman ve deneyimli hekimlerimiz tarafından  muayene, tetkik ve tedavi edilmektedir.
Hizmetlerimiz

  • Sağlıklı Çocuk Takibi
  • Rutin Fiziksel, Sosyal ve Psikolojik Gelişim Takibi,
  • Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü Standartlarına Uygun Aşı Takibi
  • Alerjik Reaksiyonlar

 

Tarama Testleri

  • Fenilketonüri
  • Hipotiroidi
  • İşitme Taraması

 

Eğitimler

Kliniğimizde  tüm yeni doğum yapmış Annelerimize, Anne Sütünün Önemi, Emzirmenin 2 yaşına kadar devamlılığı, Süt Sağma ve Saklama Koşulları, Emzirme Teknikleri, Meme Kanseri, Gebelik ve Doğum Sonrası Beslenme” konularında eğitimler verilmektedir.

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi

Plastik cerrahi,estetik (kozmetik )ve rekonstrüktif (yeniden yapma) cerrahiden oluşan bir tıp dalıdır.

Estetik,Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü; kaza,hastalık veya doğuştan itibaren gelişen şekil bozuklarını cerrahi tedavisi ve estetik ameliyatlar en son teknolojı kullanılarak çağdaş cerrahı yaklaşimla yapılmaktadır.

Ayaktan-Günübirlik cerrahi girişimlerin uygulanabildiği bölümüzmüzde,şehir dışından başvuran hastaların yanısıra yurt dışından başvuran hastaların da tedavisini üstlenmektedir.

 

Estetik Cerrahi

  • Burun Estetiği (rhinoplasty)
  • Göz kapağı estetiği(blepharoplasty)
  • Meme Büyütme (augmentation)
  • Meme küçültme (reduction)
  • Meme askılama (mastopexy)
  • Karın germe (abdominoplasty)
  • Yağ emme(liposuction)
  • Yüz Boyun Alın Germe (face-neck-brow lift)
  • Yüz Protezleri(Facial ımplants)
  • Kırışıkların tedavisi (Wrinkle Treatment)
  • Botox Enjeksiyonu(Botox Injection)
  • Kimyasal Cilt Yenilenmesi (phenol Chemical peel)
  • Kılcal Damarların T edavisi (Spider  Veins)
  • Lazerle Epilasyon (laser Epilation)
  • Saç Ekimi(Hair Unıt)

 

Rekonstrüktif Cerrahi

  • El Cerrahisi(Hand Sungery)
  • Meme Rekontstrüksiyonu( Breast Reconstruction)
  • Yanıklar (Burns)
  • Cilt Kanserleri (Skin Cancers)
  • Varisli Damarların Tedavisi (Varicose Veins)
  • Yüz ve Çene Kırıkları (Maxillofacial Fractures)
  • Yara Tedavisi (Wound Care)
  • Konjenital Anomaller (Congenital  Anomalles)
  • Posttravmatik Doku Defenktleri (Posttraumatic Tissue Defects)
  • Pastonkolojik Doku Defektleri (Postoncologic Tissiue Defectes)

Evde Bakım Hizmeti ve Evde Sağlık Hizmeti Nedir?

Evde bakım hizmeti, kronik hastalık, yaşlılık veya tedavi sonrası süreçlerde bireylerin ihtiyaç duyduğu her türlü bakım ve koruyucu hizmetlerin profesyonel kişiler tarafından bireylerin yaşam alanlarında sunulması hizmetidir.

Evde sağlık hizmeti, bireylerin ihtiyacı olan tüm tıbbi ve tedavi edici hizmetlerin, kişilerin yaşam alanlarında, profesyonel sağlık ekiplerince koordineli ve kapsamlı bir şekilde sunulmasını sağlayan koruyucu ve tedavi edici hizmetler bütünüdür.

Evde sağlık ve bakım hizmetlerinin amacı; Bireylerin kendilerini güvende ve mutlu hissettikleri yaşam alanlarında sağlıklarının tekrar kazanılması, sürdürülmesi, olası komplikasyonların en aza indirilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesini sağlamaktır.

FSM Tıp Merkezi olarak temel amacımız, sizin yaşam alanınızda yani evinizde daha özgür ve huzurlu olmanızı sağlamak ve destek olmaktır.

Evde Sağlık ve Bakım Hizmetinden Kimler Faydalanabilir?

Evde sağlık ve bakım hizmetlerinden faydalanan hasta gruplarımız genellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar (diyabet, hipertansiyon, osteoporoz, dislipidemi vb.), alzheimer- demans hastalığı olanlar, ileri dönem kanser hastaları, yatağa bağımlı hastalar, akut rahatsızlığı gelişenler, ameliyat sonrası ve yoğun bakım sonrası tedavisi evde devam eden hastalardır.

Yetişkin, yaşlı ve çocuk her yaş grubu evde ve hastanede, kısa süreli ya da uzun süreli bakım ve sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyabilirler.

Güçlü bir aile desteğine sahip olsanız bile, hastalık ve/veya yaşlılık süreçlerinde, profesyonel bir kurumdan destek almaya ihtiyaç duyabilirsiniz. Profesyonel destek bilgi, deneyim ve uzmanlık ister. Bu destek aile içi bakım verenlerin yükünü azaltacak ve hastanın daha yetkin ve doğru sağlık hizmeti almasını sağlayacaktır.

Evde Bakım ve Evde Sağlık Hizmetleri Neleri Kapsamaktadır?

Evde sunulan hizmetlerin tümü aynı değildir. Bazı süreçler tıbbi yardım içermeyen sadece bakıma yönelik süreçler olabildiği gibi, bazı süreçler ise tedavi, bakım, rehabilitasyon ve eğitim süreçlerini içerebilir.

Evde sağlık / evde bakım hizmetleri kapsamında sunduğumuz hizmetler;

  • Evde Doktor Hizmeti
  • Evde Hemşirelik Hizmeti (12 saat / 24 saat)
  • Evde Yoğun Bakım hizmeti (12 saat / 24 saat)
  • Evde Bebek Hemşireliği Hizmeti (12 saat / 24 saat)
  • Evde Yenidoğan Eğitimi
  • Evde Bakım Destek Personeli Hizmeti (Hastabakıcı Hizmeti) (12 saat / 24 saat)
  • Evde Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
  • Girişimsel Hemşirelik Hizmetleri (serum, Enjeksiyon, Pansuman, Kan alma, Yara tedavisi vb.)
  • Laboratuvar Hizmeti
  • Tıbbi Cihaz Kiralama ve Satış
  • Görüntüleme Hizmeti (Röntgen, Ultrason vb.)
  • Evde Uyku Testi
  • Eğitim Hizmetleri (Alzheimer Eğitimi, als eğitimi, evdeki bakıcının eğitimi)

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ünitemiz; hastalarımızın bağımsız hareket potansiyellerinin arttırılması, ağrılarının giderilmesi, maksimum hareket kabiliyetinin kazandırılması yönelik kapsamlı bir rehabilitasyon programıyla hizmet vermektedir.

 

Akapuktur İle Tedavi

  • Baş Ağrısı
  • Migren
  • Omurga Kaynaklı Ağrılar (Bel, Boyun Fıtığı)
  • Fibromiyalji ve Kas Ağrıları
  • Omuz Ağrısı
  • Eklem Ağrıları (Kireçlenme)
  • Tenisçi Dirseği
  • Yüz Felci
  • Trigeminal Nevralji
  • Hipertansiyon, Hipotansiyon
  • Obezite (Şişmanlık)
  • Alerji
  • Stres

 

Nörolojik Rehabilitaston

  • Felç (İnme)
  • Sinir Sıkışması (Karpal Tünel Sendromu

 

Kas İskelet Bağ Dokusu ve Hastalıkları

  • Mekanik Bel Ağrısı
  • Bel, Boyun Fıtığı
  • Kireçlenme (Artroz)
  • Menüsküs
  • Omurganın Romatizmal Hastalıkları
  • Skalyoz
  • Tenisçi ve Golfçü Dirseği
  • Fibromiyalji
  • Donuk Omuz

 

Spor Sakatlıkları ve Kırık Rehabilitasyonu

  • Ön ve Arka Çapraz Bağ yaralanmaları
  • Artroskopi sonrası eklem rehabilitasyonu
  • Protez sonrası rehabilitasyon
  • Kırık sonrası rehabilitasyon
  • Omuz sakatlıkları sonrası rehabilitasyon

Kas-Tendon yaralanmaları sonrası rehabilitasyon

Genel Cerrahi

Genel cerrahi Bölümümüz; modern teknikleri ve teknolojileri kullanarak, başta minimal invaziv (Laparoskopik – Kansız) cerrahi olmak üzere tüm klinik cerrahi uygulamalarında nitelikli ve güvenilir hizmet vermektedir.

Genel Cerrahi Bölümü uzman hekimlerimiz; tanı veya tedavi amaçlı başvuran tüm hastalara gerekli süreçleri planlamakta, ihtiyaç halinde diğer branş hekimleri ile multidisipliner bir yaklaşım içerisinde değerlendirmelerini yaparak, hizmetlerini devam ettirmektedir.

 

Hizmetlerimiz

  • Endoskopi(Gastoskopi, Kolonoskopi, Rektosigmoidoskopi)
  • Meme Cerrahisi(Meme Kanseri, Memenin Tümör ve Kistleri)
  • Endokrin Cerrahi(Tiroid Kanseri, Guatr, Paratiroid Tümörleri, Böbreküstü Bezi Tümörleri)
  • Metabolik ve Bariyatrik Cerrahi(Diyabet ve Obezite)
  • Hepatopankreatobiliyer Cerrahi(Karaciğer, Pankreas, Safra Kesesi ve Safra Yolları Hastalıkları)
  • Üst Sindirim Sistemi Cerrahisi(Mide, Duodenum, İnce Bağırsak Hastalıkları ve Kanserleri)
  • Kolorektal(Kalın Barsak ve Rektum) Cerrahi (Kolon ve Rektum Kanserleri)
  • Anal Bölge Cerrahisi(Hemoroidler (Basur), Anal Fissür (Çatlak), Anal Fistül)
  • Fıtık Cerrahisi(Laparoskopik (Kapalı) ve Açık Kasık, Göbek, Karın, Yara Yeri Fıtığı Cerrahisi)
  • Pilonidal Sinüs(Kıl Dönmesi) Cerrahisi
  • Küçük Cerrahi Girişimler(Deri ve Derialtı Yağlı Dokunun Kitle, Kist, Tümörleri)
  • Acil Cerrahi Girişimler(Travmalar, Akut Apendisit, Ülser Delinmesi, Bağırsak Tıkanıklıkları, Boğulmuş Fıtıklar, Tromboze Hemoroidler, Anal Abse)

Göz Sağlığı ve Hastalıkları

Bölümümüzde tüm yaş gruplarının göz muayeneleri, görme kusurları teşhisleri, gözlük muayeneleri ve diğer tüm göz hastalıklarının teşhis ve tedavi yöntemleri ileri teknoloji ürünü tıbbi cihazlarla ve cerrahi müdahaleler uzman göz doktorlarımız tarafından gerçekleştirilmektedir.

 

  • Genel Göz Muayenesi
  • Şaşılık ve Çocuk Göz Sağlığı
  • Göz Tansiyonu (Glukom) Tanı ve Tedavisi
  • Kornea Hastalıkları ve Tedavisi
  • Retina Hastalıkları ve Tedavisi
  • Katarakt Cerrahisi
  • Diyabette Görme Kaybı
  • Gözyaşı Yolları ile İlgili Ameliyatlar
  • Göz İçi Yabancı Cisimlerin Çıkarılması
  • Göz Estetiği

İç Hastalıkları (Dahiliye)

Tüm klinik Branşlara temel teşkil eden İç Hastalıkları (Dahiliye)bölümümüz;laboratuvar ve radyoloji bölümlerinin desteği ile tüm kontollerinizi en doğru yaklaşımla çözümler üreterek yapıyoruz.
Hizmetlerimiz

  • Solunum Sistemi Hastalıkları
  • Genel Sağlık Kontrolü(Check-up)
  • Kan hastalıkları
  • Hipertansiyon ve böbrek Hastalıkları
  • Karaciger Hastalıkları
  • Tiroid Hsatalıkları
  • Romatizmal Hastalıklar
  • Sindirim Sistemi Hastalıkları
  • Endokrinolojik (hormanal)Hastalıklar
  • Yaşlılığa Bağlı sorunlar

 

Tanı Yötemleri

  • Röntgen
  • Laboratuvar
  • Ultrasonografi
  • Renkli Doopler Ultrasonografi
  • Mamogafi
  • Gastroskopi
  • Kolonoskopi
  • Rektoskopi
  • Sigmoldoskopi
  • Polipektomi

K.B.B Baş ve Boyun Cerrahisi

Kulak Burun Boğaz Bölümümüzde ileri teknolojik ekipman ve görüntüleme sistemleri eşliğinde, deneyimli bir ekiple endoskopik ve mikroskopik cihazlarla tanı konularak hastalarımızın tedavisi düzenlenmektedir.

Hizmetlerimiz
• Deviasyon(Burun Tıkanıklığı, Kemik Eğriliği)
• Sinüzit Cerrahisi
• Bademcik ve Geniz Eti Tedavisi
• Burun Eti Tedavisi (Radyo Frekans Yöntemi)
• Kulak Zarı ve Orta Kulak Hastalıkları
• Ses Bozuklukları
• Horlama ve Uyku Apsesi
• Baş ve Boyun Bölgesinin Selim ve Habis Tümörleri
• Gözyaşi Bezi Tıkanıkları
• Allerkik Rinit
• Vertigo (Baş Dönmesi)

Yapılan Ameliyatlar
Hastenemizde her yaş grubunda,onkolojik,cerrahi dahil olmak üzere tüm ameliyatlar yapılmaktadır.Bunlardan bazıları şöyle sıralanmıştır;
1- Bademcik ve Geniz Eti Ameliyatları
2- Fonksiyonel Burun Ameliyatları (Rinoplasti,Septorinoplasti
3- Horlama,Uyku Apnesi cerrahisi
4- Sinüzit Ameliyatları
5- Burun Etlerine Radyo Frekans Uygulamalası
6- Ses Teli Polip,Nodül Kist Çıkartılması
7- Kronik Kulak iltihabı Hatalığının Ameliyatları
8- Kulak Zarı Çizilmesi ,Tüp Takılması,Travmatik Yırtık Tamiri
9- Kepçe Kulak Ameliyatları
10 – Otoskleroz Cerrahisi
11- Nazofarenksten Biyopsi
12- Boyun Kitle ve Doğumsal Kist ve Fistüllerinin Çıkartılması
13- Alt ve Üst Çene Kırıklarının Onarımı

Kardiyoloji

Kardiyoloji birimimiz; koroner kalp hastalıkları, kalp kapak hastalıkları, hipertansiyon, kolestrol yüksekliği, kalp yetmezliği, ritm bozuklukları, bayılma rahatsızlıklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenmektedir.

 

Tedavi Edilen Hastalıklar

  • Koroner Arter Hastalığı
  • Ritm Bozuklukları
  • Kalp Kapak Hastalıkları
  • Kalp Yetmezliği
  • Aorta Hastalıkları
  • HiperTansiyon

 

Tedavide Kullanılan Testler ve Programlar

  • Transtorasik Ekokardiyografi
  • Kontrast Ekokardiyografi
  • Efor (Treadmill) Testi
  • Myokard Perfüzyon Sintigrafisi
  • 24 Saatlik Ritm Holter Monitorizasyonu

24 Saatlik Tansiyon Holter Monitorizasyonu

Ortopedi ve Travmatoloji

Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğimizde tüm Ortopedik ve Travmatolojik girişimler; ileri teknolojiler kullanılarak, alanlarında uzman doktorlarımız tarafından titizlikle uygulanmaktadır.

Bölümümüzde omuz, kalça, diz, ayak bileği ile diğer büyük ve küçük eklemlerin endoskopik yöntemlerle (artroskopik) tanı ve tedavileri yapılmaktadır.

 

Tedaviler

  • Artroskopik Cerrahi (Diz, Omuz, Ayak Bileği, Kalça, Dirsek, Küçük Eklemler)
  • Ayak Bileği Çevresi Tendonlarının Endoskopik Görüntülenmesi ve Tedavisi
  • Eklem Protez Cerrahisi (Kalça,Dirsek,Diz,Omuz,Ayak Baş Parmak Protezleri)
  • Spor Yaralanmaları ve Tedavileri
  • El Bileği Sinir Sıkışması, Periferik Sinir Sıkışmaları
  • El Cerrahisi
  • Kronik Bel Ağrısı Tedavisi (Epidural, faset ve disk içi uygulamalar)
  • Romatizmal Hastalıkların Tedavisi
  • Kemik ve Yumuşak Doku Tümörlerinin Tanı ve Tedavisi
  • Doğumsal Anomilerin Tanı,Tedavi ve Takibi
  • Çocuk Ortopedisi

Kırıkların Tanı, Tedavi ve Takibi

Kadın Hastalıkları ve Doğum

Kadın Hastalıkları Doğum Kliniğimizde ergenlikten başlayarak,menopoz dönemine kadar her yaştan kadının, tüm sağlık sorunlarının tanı ve tedavisi,gebelik öncesi ve sonrası anne-bebek sağlığı,kanserin erken tanı tedavisi,menopoz,aile planlaması ile ilgili tüm konularda hizmet verilmektedir.

 

Hizmetlerimiz

  • Gebelik Takibi ve Doğum
  • Jinekolojik Muayene,Ultrason
  • Kanser Taraması (Smear,Ultrasonografi,Kolposkopi)
  • Meme Hastalıkları (Tarama)
  • Jinekolojik cerrahi(Myomektomi,histerektomi,endometriozis,over kist idrar kaçırma operasyonları)
  • Kısırlık Tanı ve Tedavisi
  • Menopoz
  • Aile Planlaması

 

Tanı Yöntemleri

  • Renkli Doppler Ultrasografi
  • Biyokimyasal Testler
  • Kordon Villus Örneklenmesi
  • Amniyosentez
  • Kordonsentez
  • Fetus Doku Örneklenmesi
  • Pap SmearTesti
  • Biyopsiler
  • Mikrobiyolojik Tanı Yöntemleri
  • Jinekolojide Hormon (Endokrin Testler)
  • Tümor Belirteçleri
  • Kolposkopi
  • Laparoskopi
  • Histereskopi

HSG-(Histerosalpinggografi)

Psikolog

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı

Çocuk ve ergen ruh sağlığı birimimizde 0-18 yaşları arasındaki bebek, çocuk ve gençlerin ruhsal sorunları değerlendirilmekte; aile, öğretmen, okul ve ilgili kurumlarla işbirliği içerisinde çalışılmaktadır.

 

Temel İlgi Alanları

  • Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu
  • Özgül Öğrenme Güçlükleri (Okuma, Yazılı Anlatım, Aritmetik)
  • Karşı Gelme Bozukluğu
  • Davranım Bozukluğu
  • Çocukluk Mastürbasyonu
  • Tırnak Yeme, Parmak Emme
  • Dışa Atım Bozuklukları (İdrar ve Kaka Kaçırma)
  • İçe Kapanıklık
  • Kaygı Bozuklukları (Okul Reddi ve Korkular)
  • Çocukluk Depresyonu
  • Kimlik Sorunu
  • Kardeş ve Yaşıt İlişki Sorunları
  • Bebeklik ve Erken Çocukluk Dönemi Ruhsal Sorunları
  • Aile İçi Etkileşim ile Ergenlik Dönemi Ruhsal Özellikleri ve Sorunları
  • Aile İçi Şiddet

 

Uygulanan Testler

  • Zeka(IQ)Testleri
  • Özgül Öğrenme Güçlüğü Bataryası
  • Gelişim Testleri
  • Dikkat ve Algı Testleri
  • Projektif Testler

 

TANI ÜNİTELERİ

Klinik Laboratuvarlar

  • Biyokimya
  • Endokrinoloji(Hormon)
  • immünoloji
  • Tümör Markerları (Belirteç)
  • İlaç düzeyleri
  • Seroloji
  • Hematoloji
  • Patoloji
  • Genetik

 

Radyoloji

  • Direkt Grafi
  • Dijital Mammografi
  • Intraveenöz Piyeloglafi(iVP)
  • Volding Sistoüregrafi(VCUG)
  • Ultasonografi ve Renkli Doopler Ultrasonografi
  • Mobil x-Ray
  • Bilgisayarlı Tomografi(BT)
  • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR)
  • Standart Kemik Dansitometresi
  • Tüm Vücut Kemik Dansitometresi
  • Girişimsel Radyoloji (USG,BT Eşliğinde Tru-Cut,İnce İğne Biopsiler)

Panoramik röntgen

Psikyatri

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı

  • Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
  • Anne-baba-çocuk-kardeş ilişkileri ve problemleri
  • Öğrenme güçlükleri (Okuma, Yazılı Anlatım, Aritmetik)
  • Okul öncesi dönem yemek ve uyku problemleri
  • Tırnak yeme, parmak emme
  • Tuvalet alışkanlığı problemleri
  • Uyum ve davranış sorunları
  • Çocukluk ve ergenlik çağı depresyon ve kaygı bozuklukları
  • Buluğ çağı sorunları ve ebeveyn-ergen çatışmaları

 

Uygulanan Terapiler

  • Psikanalitik yönelimli psikoterapi
  • Non-direktif oyun terapisi
  • Blişsel davranışçı terapi

 

Uygulanan Testler

  • Rorschach
  • CAT/TAT
  • WISC-R Zeka testi
  • Denver / AGTE Gelişim Envanterleri
  • Frostig Görsel Algılama Testi
  • Bender – Gestalt Algılama Testi

 

Yetişkin Ruh Sağlığı

  • Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklar
  • Bipolar Bozukluk
  • Depresyon
  • Özgül ve Sosyal Fobiler
  • Obsesif-Kompulsif Bozukluk
  • Panik Atak
  • Yaygın Kaygı Sorunları
  • Uyum Bozuklukları
  • İlişki Sorunları

 

Uygulanan Terapiler

  • Farmakoterapi/İlaçla Tedavi
  • Bireysel Terapi
  • Aile ve Çift Terapisi
  • Grup Terapisi

 

Uygulanan Testler

  • Rorschach
  • TAT

MMPI

BİREYSEL BESLENME DANIŞMANLIĞI

İnsan sağlığını büyük oranda yaşadığı çevre koşulları ve yaşam tarzı olan çevresel faktörler belirler. Beslenme tarzımız performansımızı, psikolojimizi ve vücut ağırlığımızı belirlemesinin yanı sıra genetik olarak risk taşıdığımız bazı kronik hastalıklara yakalanma riskimizi de azaltır ya da arttırır. Gerektiği gibi beslenerek kronik hastalık sonucu oluşabilecek erken ölüm riskini de en aza indirmiş oluruz.

Sağlıklı beslenme hayatın her anında sürdürülmesi gereken bir durumdur. Yemek yemek sadece açlığın giderilmesi değil, fizyolojik, psikolojik ve sosyal bir olgudur. Hayatı gerektiği gibi yaşayarak istediğimiz besinleri sağlıklı bir şekilde tüketebilmek için sağlıklı beslenme ilkelerini çok iyi bilmek gerekir. Sağlıklı beslenmeyi öğrenmek ve yaşam tarzı haline getirmek ancak bir diyetisyen ile birebir görüşmeler sonucunda sağlanabilir.

Beslenme programı yaş grubu fizyolojik durum ve en önemlisi her birey için “kişiye özgü”olmasına göre farklılık gösterir. Her birey nasıl ki kendine özgü özellikler gösteriyorsa, beslenme programı ve diyetlerde ona özel olmalıdır.

Bireysel Beslenme Danışmanlığı ile amacımız; yetersiz dengesiz ve sağlıksız beslenmenin sonuçlarından sizi korumak ve sizin özelliklerinizi belirleyerek, sizinle birlikte özelliklerinize uygun, size özel beslenme programı oluşturmaktır.

KADINLARA ÖZEL BESLENME

Hamilelik Döneminde Beslenme

Sağlıklı beslenme yaşamın her anında olduğu gibi hamilelik döneminde de çok önemlidir. Bebeğin fiziksel ve mental açıdan sağlıklı dünyaya gelebilmesi için anne adayının yeterli dengeli ve sağlıklı beslenmesi gerekir.

Hamilelik süresince, gereğinden az kilo almak, anne adayının vücut depolarının tükenmesine ve bebeğin besin ihtiyaçlarını karşılayamamasına neden olurken, gereğinden fazla kilo almak ise bebeğin kalitesiz besin almasına yol açar ve doğumla birlikte bebekte sağlık sorunları oluşabilir. Gereğinden az ve ya gereğinden çok kilo almak erken doğum veya düşük doğum riskini artırmaktadır.

Bebeğin anne karnında gelişim aylarına göre anne adayının beslenmesinin diyetisyen tarafından düzenlenmesi gerekir. Bebeğin gelişen organ ve sistemlerine göre besinsel ihtiyaçlar farklılık gösterir ve bu yüzden gelişme dönemine göre bazı besinlerin ve besin öğelerinin daha fazla alınması gerekir.

Hamilelik bebeğin sağlıklı beslenmeye ihtiyaç duyduğu bir dönem olmasının yanı sıra, anne adayının da kendisi için sağlıklı beslenmesinin gerekli olduğu bir dönemdir. Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmeyen annenin vücut depoları bebeğe besin kaynağı olacağından anne hamilelik döneminde ve sonrasında sağlık problemleriyle karşılaşabilir. Annenin ihtiyaç duyduğu depolarını yitirmemesi için özelliklerine uygun bir beslenme programı uygulaması gerekir.

Hamilelik döneminde en sık rastlanan sağlık sorunlarından olan bulantı, kusma, iştah kesilmesi, reflü, gaz sancısı, karın ağrısı ödem ve kabızlık duruma ve kişiye özel beslenme programı ile çözülebilir. Hamilelik döneminde ilaç kullanmak riskli olduğu için beslenme tedavisi uygulamak gerekir.

Bebeğin anne karnında sağlıklı büyüme ve gelişmesinde gerekli olan besin öğelerinin karşılanmasını sağlamak, bebeğin doğru beslenmesini sağlayarak ileride yaşayabileceği kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmak, annenin besin depolarını ve genel sağlık durumunu korumak ve hamilelik süresinde oluşabilecek sağlık sorunlarına karşı önlem almak amacımızı oluşturmaktadır.

Emzirme Döneminde Beslenme

Emzirme dönemi; bebeğin büyüme ve gelişmesi açısından son derece önemli bir süreçtir. Yeni doğan döneminde ve gelişimi hızlı olan bebeğin besinsel ihtiyaçları tam anlamıyla karşılanmalıdır. Bebek için en kıymetli besin anne sütüdür ve yaşamının ilk altı ayı boyunca sadece anne sütü ile beslenmelidir. Annenin uygulayacağı kişiye ve duruma özel beslenme programı ile anne sütünün yeterli miktarda olması sağlanmalıdır.

Annelerin birçoğu doğumdan sonra fazla kilolarından kurtulmak için diyet uygularlar; fakat zayıflama diyetleri annenin salgıladığı süt miktarını azaltır. Süt verimliliğinin sağlanması için annenin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesini, diyetisyen tarafından uygulanan kişiye özel beslenme programıyla sağlamak gerekir.

Emzirme döneminde annelerin kilo kaybetmesini sağlayan olgu, emzirmedir. Diyetisyen tarafından hazırlanan beslenme programı ve sürekli emzirme, anne sütünün kesilmesini önler ve annenin enerji kaybetmesini sağlayarak sağlıklı bir şekilde kilo vermesini sağlar.

Anne sütünün verimliliğini ve kalitesini destekleyecek, kişiye ve duruma özel beslenme programı uygulayarak, bebeğin besin ihtiyaçlarının tam olarak karşılanmasını ve bebeğin büyümesini ve gelişmesini sağlamak, annenin besin depolarını korumak ve annenin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenerek kilo kaybetmesini sağlamak emzirme dönemindeki amacımızı oluşturmaktadır.

Menopoz Döneminde Beslenme

Menopoz kadınların yaşamında önemli yer teşkil eder. Menopoz sonrası dönemde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması, sağlığın korunması ve iyileştirilmesi açısından önem taşımaktadır.

Menopoz döneminde, hormonal düzensizliklere bağlı olarak vücuttu fiziksel ve fizyolojik semptomlar görülür. Bu değişimler ileriki dönemlerde kronik hastalıklara neden olabilmektedir. Diyetisyen tarafından hazırlanan uygun beslenme programı, oluşabilecek sağlık sorunlarının önlenmesini ve tedavisini sağlayacak, kişinin yaşam kalitesini artıracaktır.

Menopoz döneminde, sebze, meyve ve posa tüketimi artırılmalı, kalsiyum, içeriği yüksek besinler tüketilmelidir. Bunun yanında tuz tüketimini azaltıp, sıvı tüketimini de artırmak gerekir.

Menopozda yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması; ideal vücut ağırlığının sürdürülmesi, kemik ve kalp sağlığının korunması, diyabet, kanser riskinin azaltılması ve menopozdaki sorunların en aza indirilmesini sağlar.

Menapozon dışında; adet öncesi sendromlar, polikistik over sendromu gibi olgular, kadınların vücut kompozisyonlarını, iştahlarını, vücut ağırlıklarını ve yaşam koşullarını oldukça etkileyen durumlardır.

Adet Öncesi Sendromu; aşırı şişkinlik hissi, ödem, tatlı krizleri, meme hassasiyeti, baş ağrıları ve yoğun stres ile kendini gösterir. Karakterize adet döneminden yaklaşık bir hafta önce başlayan ve adet döneminin başlangıcından üç dört gün sonra son bulan bir sorundur. Adet öncesi sendroma karşı diyetisyenle yapılan görüşmeler sonucu ortaya çıkan beslenme programını uygulamak sorunları çözebilir.

Polikistik Over Sendromunda; kan şekerinde dengesizlikler, cilt sorunları, şişkinlik, adet düzensizliği ve kan lipid profilinde değişimler oluşur. Kişi yoğun açlık hissi ve iştah nedeniyle aşırı beslenme eğilimi gösterir. Kan şekerinin dengelenmesi, kilo kontrolü ve sağlık risklerinin en aza indirilmesi için kişi mutlaka diyetisyenle görüşmeli ve onun hazırlamış olduğu beslenme programını uygulamalıdır.

YAŞ GRUPLARINA GÖRE BESLENME

Bebek Beslenmesi

Bebekler ilk altı ay anne sütüyle beslenmeli daha sonra uygun tamamlayıcı besinlere geçilmelidir. Çeşitli nedenlerden anne sütü alamayan bebeklerin gerektiği gibi beslenebilmesi için besinsel ihtiyaçları iyi hesaplanmalı ve bu ihtiyaçlara yönelik hazırlanan beslenme programı, bebeğin mide kapasitesine göre planlanmalıdır.

Bebekler genellikle altıncı ayın sonunda, tamamlayıcı besinlere geçerken zorlanırlar ve şu ana kadar sıvı besinlere ve emmeye alışkın oldukları için tepki oluştur ve yemek yemeyi reddederler. İştahsızlık da bebeklerde görülen sorunlar arasında yer alır ve diş çıkarma, kansızlık veya hastalık gibi fizyolojik nedenler olabileceği gibi annenin yanlış uygulamalarından da kaynaklanıyor olabilir. Diyetisyenlerimizle annelere beslenme eğitimivererek tamamlayıcı besinlere başlama dönemindeki bu sorunu ortadan kaldırmaktayız.

Bebeğin yeterli miktarda anne sütü almasını, altı aydan sonraki dönemde gerekli besinleri tüketmesini sağlamak böylece bebeğin büyüme ve gelişmesinin düzenli olmasına destek vermek, annenin bebek beslenmesi ile ilgili bilgi sahibi olması için diyetisyenlerimizce anneye beslenme eğitimi vermek, bebeğin ihtiyacına özel hazırlanan beslenme programı ile bebeğin yeterli dengeli ve sağlıklı beslenmesini sağlayarak; bebeklerin sağlıklı bir şekilde büyüme ve gelişmelerine destek olmak ve gelecek nesillerin sağlıklı olmasına katkıda bulunmak Diyata olarak amaçlarımızı oluşturmaktadır.

Çocuk Beslenmesi

Çocukluk dönemi bebeklik döneminin aksine büyüme hızının daha yavaş olduğu bir dönemdir. Bu dönem çocuğun beslenme alışkanlığını kazandığı dönemdir. Çocuk anne babasını taklit ederek sofraya oturmayı, kendi başına yemek yemeyi öğrenir.Çocukların fizyolojileri yetişkinlerden farklı olduğu için beslenmeleri ve besinsel ihtiyaçları da yetişkinlerden farklıdır. Çocuk kendi seviyesine uygun beslenme eğitimi ile sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırılabilir.

Çocukluk dönemindeki sorunlardan biri olan şişmanlık, çocuğun gelecek dönemdeki sağlığı için de büyük tehdit oluşturur. Çocuğun sağlıklı büyüyüp gelişmesi için sağlıklı vücut ağırlığına ulaşması gerekir. Çocukların büyüme gelişmesini olumsuz etkileyecek bilinçsiz diyetler uygulanmamalıdır. Diyetisyen tarafından çocukla birlikte onun besinsel ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeterli dengeli ve sağlıklı beslenme programı uygulanmalıdır. Çocuk ayrıca sevdiği bir spor dalına yönlendirilmelidir.

Çocukların yeterli dengeli ve sağlıklı beslenmesini sağlayarak, büyüme ve gelişmelerine destek olmak, diyetisyenlerimiz tarafından verilen beslenme eğitimleri sayesinde, çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmasını sağlamak ve beslenme sorunu olan çocukların durumlarına ve gereksinimlerine uygun beslenme programı hazırlayarak çocukların beslenme sorunlarını çözmek amaçlarımızı oluşturmaktadır.

Ergenlik Döneminde Beslenme

Ergenlik dönemi hızlı büyümenin yaşandığı bir dönemdir ve bu nedenle enerji ve protein başta olmak üzere birçok besin öğesine gereksinim yükselir. Bu dönemde kişinin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi boyunun uzaması ve cinsiyet gelişimi için önemlidir.

Ergenlik dönemindeki sıkıntılara bağlı olarak özellikle kızlarda olmak üzere bulimianevrosa, anoreksiyanevrosa ve tepkisel yeme bozuklukları görülebilir. Yeme bozuklukları tedavi edilmediğinde kronik sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu durumda diyetisyenle beslenme tedavisi uygulanmalıdır.

Ergenlik dönemindeki sağlık sorunlarından biri de obezitedir ve çocukluk dönemine kıyasla daha tehlikelidir. Ergenlik dönemindeki obezite, sağlıklı dengeli ve yeterli beslenme programı ve uygun egzersiz programı ile çözümlenebilir.

Amacımız gençlerin beslenme sorunlarını çözüp tekrarını engellemek ve sağlıklı beslenme alışkanlığını yaşam tarzı haline getirmelerini sağlamaktır.

Yaşlılık Döneminde Beslenme

Yaşlılık dönemi fizyolojik olarak, vücuttaki su miktarının azaldığı, yağ dokusu miktarının arttığı bir dönemdir. Kemiklerde mineral kaybı olacağından osteoporoz (kemik erimesi) görülebilir. Vücutta artan yağ dokusuna bağlı olarak metabolizma yavaşlar ve kişiler kilo alır.

Bu dönemde; ağız ve sindirim sistemi sorunlarından; diş kaybı, reflü, gastrit ve iştahsızlık görülebilir. Bu durum beslenme durumunu etkiler ve kişiler yetersiz beslenme sorunuyla karşılaşabilirler.

Yaşlılık döneminde ortaya çıkan; şeker, yüksek tansiyon ve kalp hastalıklarından korunmak için kişinin sağlıklı beslenmesi gerekir.

Kişinin enerji ihtiyacı iyi saptanmalı ve enerji ihtiyacını tam olarak karşılayarak kilo kontrolü sağlanmalıdır. Şişmanlık hayatın diğer dönemlerinde olduğu gibi yaşlılık döneminde de sağlığı olumsuz yönde etkiler ve diğer hastalıklara davetiye çıkarır. Dokuların yıkıldığı bu dönemde kişinin protein ihtiyacı karşılanmalı ve doğru protein kaynakları kullanılmalıdır. Mineral ve vitaminler de önem taşımaktadır ve doğru beslenme ile ihtiyacın karşılanması gerekir.

Kişinin sağlık durumu ve hastalıklarına göre değerlendirme yapılmalı ve beslenme programı bunlar göz önünde tutularak bir diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır.

HASTALIKLARDA BESLENME

Obezite

Obezite, vücutta enerji dengensin bozulması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Vücuda besinlerle alınan enerjinin, fiziksel aktivite ile harcanan enerjiden fazla olması durumunda vücut ağırlı ve vücut yağ dokusu artar. İdeal kilodan uzaklaşma da bazı kronik hastalıklara davetiye çıkarır.

Obezite bütün vücut sistemimizi olumsuz etkiler. Dolaşım sistemindeki bozulmalar sonucu hipertansiyon, kan lipitlerindeki değişiklere bağlı olarak kroner arter hastalıklar ve yarattığı insülin direncine bağlı olarak diyabet (şeker hastalığı) görülebilir.

Kişinin özelliklerine uygun zayıflama programı ile sağlıklı şekilde kilo kaybetmesini sağlamak ve ideal kilosunu, sağlıklı beslenme tarzı ile korumasını sağlamak amacımızı oluşturmaktadır. Diyetisyenlerimizce hazırlanan kişiye özgü beslenme programlarıyla sağlıklı şekilde ideal kilonuza ulaşabilirsiniz.

Diyabette Beslenme

Diyabet (şeker hastalığı); vücutta insülin adı verilen hormonun yetersiz salgılandığı veya etkisiz olduğu durumlarda oluşan bir endokrin hastalıktır. Diyabet, Tip 1 ve Tip 2 olarak ikiye ayrılır. Tip 1 diyabet pankreasta anormallikler, genetik faktörler ve viral enfeksiyonlar gibi nedenlerle oluşmaktadır ve genellikle çocukluk ve gençlik dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Tip 1 diyabette pankreas insülin salgısı üretmez, kan şekeri sürekli yüksek düzeylerde seyreder ve bu yüzden dışarıdan insülin alınması zorunludur. Tip 2 diyabette ise pankreas insülin üretir ancak insülin yetersiz veya etkisizdir. Tip 2 diyabet daha çok orta yaşlı ve yaşlı bireylerde ortaya çıkar. Çevresel faktörlerin etkisi olduğu gibi; şişmanlık ve aşırı karbonhidratlı besin tüketimi, yanlış beslenme tarzı riski artıran faktörlerdir.

Diyabet kronik bir hastalık olduğu için yaşam boyu devam eder. Uygun tedavi uygulanmadığı takdirde, yüksek kan şekerinin vücuda verdiği zararlardan ötürü katarakt, körlük, varis, cilt enfeksiyonları gibi rahatsızlıklar meydana gelebilir. Şeker hastası olan bireyler kalp hastalıklarına, kalp krizlerine, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterole ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına, sağlıklı bireylere nazaran daha yatkındırlar.

Şeker hastalığının tedavisinde; insülin, ilaçlar, beslenme ve egzersiz tedavisi uygulanır. Tıbbi beslenme tedavisi, şeker hastalığının kontrol altına alınmasında ve sağlık durumunun sürdürülmesinde önemli role sahiptir.

Tip 1 diyabetlilerde insülin salgısı olmadığından, dışarıdan insülin uygulaması yapılır. İnsülin tedavisi alan kişilerde, kan şekerinin yüksek kalmasından (hiperglisemi) veya aşırı düşmesinden (hipoglisemi) korunmak amacı ile karbonhidrat tüketimi önem taşır. İnsülin tedavisi alan kişilerde karbonhidrat sayımı adını verdiğimiz tıbbi beslenme tedavisi uygulanmaktadır ve bu tedavi sadece diyetisyen tarafından uygulanmaktadır.

Tip 2 diyabetlerde ise, öğün düzeni ve sağlıklı beslenme İlkerline uygun beslenme önemlidir. Kan şekeri dengesini sağlayarak yüksek kan şekerinin olumsuz etkilerine karşı kişiyi korumak gerekir.

Diyabetli hastaların; beslenme tarzları konusunda çok dikkatli olmaları gerekir. Öğün saatleri, öğün düzeni, tek başına tüketilmemesi gereken besinler, diyetin glisemik indeksi ve glisemik yükü kişilerin sağlık durumlarını kısa ve uzun dönemde etkileyebilir.

Şeker hastası olan bireylerin hastalıkları, hastalıklarının olası zararları ve sağlıklı beslenme hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak, kişiye özel diyet ile bireyin kan şekerini dengelemek, sağlığını korumak ve geliştirmek, kişinin hayatın tatlarından uzaklaşmadan ve yaşantısını olumsuz etkilemeden yaşam boyu sağlıklı beslenmesini sağlamak amaçlarımızı oluşturmaktadır.

Kardiyovasküler Sağlık için Beslenme

Kalp bütün vücuda kan depolayan ana organımızdır ve kalp sağlığının korunması genel sağlık açısından çok önemlidir. Kalp atış hızının bozulması veya damar sisteminde meydana gelebilecek daralma ve tıkanmalar; kriz ve felç gibi olumsuz durumlarla sonuçlanabilir.

Kalp hastalıklarının oluşmasında; genetik, yaş, fiziksel aktivite durumu, şişmanlık gibi etmenler rol oynar. Beslenme tarzı kalp hastalıklarının oluşmasında çok önemli bir faktördür.

Kalp hastalıklarının oluşumunda, damar çeperlerinde kolesterol birikimi görülür. Kötü huylu kolesterolün kanda yüksek oranda bulunması çok büyük risk oluşturmaktadır. Beslenme tarzında kolesterolün uygun oranlarda alınması bu riski ortadan kaldırır. Vücut ağırlığının korunması kalp sağlığının sürdürülebilmesi için oldukça önemlidir.

Uygulanan beslenme programında doymuş yağ asitleri ve kolesterolün sınırlandırılması, proteinin doğru kaynaklardan alınması, posanın yeteri miktarda yer alması ve vitamin ve minarelerden dengeli bir diyet uygulanması kalp sağlığı için önem taşımaktadır. Özellikle kalp hastası olan bireylerin kalp sağlığını koruyucu beslenme tarzını öğrenmesi ve uygulaması gerekir.

Diyata olarak amacımız, kalp hastası olan bireylerde hastalığa uygun beslenme programı ile genel sağlığı düzeltmek, kalp sağlığını korumak ve olası riskleri en aza indirgemektir.[/toggle]

[toggle title=”Sindirim Sistemi Hastalıklarında Beslenme”]Sindirim sistemi, sağlığın korunması ve geliştirilmesi açısından önem taşır. Tükettiğimiz besinlerin vücudumuz tarafından kullanılabilmesi için sindirilmeleri ve bağırsakta emilmeleri gerekmektedir. Hafife alınan birçok sindirim sistemi hastalığı ileriki dönemde sağlığınızı olumsuz etkiler.

Ağız hastalıkları, diş çürükleri, tükürük bezi hastalıkları ya da ağızda yara gibi durumlarda kişi çiğneme ve yutma güçlüğü yaşar. Sürecin uzaması yetersiz besin alımına yol açar ve kilo kaybı, halsizlik ve yorgunluk gibi olumsuz durumlar oluşur. Kişinin bireysel besin öğesi ihtiyaçları hesaplanmalı, uygun besin veya besin destekleri ile sağlığına kavuşması sağlanmalıdır.

Yemek borusu hastalıklarında da tıbbi beslenme tedavisi uygulamak gerekir. Gastroözafagial reflü hastalığında hastalığa ve kişiye özel hazırlanmış beslenme programı; kişinin reflü olma sıklığını azalttığı gibi hastalığın oluşturduğu diğer rahatsızlıkların da önüne geçmeyi sağlar.

Sindirim sistemi rahatsızlıklarında en çok mide ile ilgili sağlık sorunları görülür. Gastrit ve ülserde; mide mukozasının tahriş olmaması ve hastalığın ilerlemesi için hastalığa özel tıbbi beslenme tedavisi uygulanmalıdır. Kişiye özel beslenme programı ile hastalıkların ilerlemesi, olası kanamalar, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi durumların önüne geçilebilir ve mide kanserine yakalanma riski azalır.

İshal ve kabızlık; ince bağırsak hastalıkları içinde en sık karşılaşılanlardandır. İshal; enfeksiyon sonucu oluşabileceği gibi, çölyak gibi bazı emilim bozukluğu hastalıklarında, besin alerjisi olan kişilerde ve beslenme yetersizliğinde de oluşabilir. İshal ile vücutta su ve minarel kaybı, yoğun olarak yaşanmaktadır. İştahsızlık ve kilo kaybı da ishalin oluşturduğu olumsuzluklardır. İshalin kısa dönemde sonlanması, vücudun sıvı ve mineral ihtiyacının karşılanabilmesi için hastalığa özgü beslenme tedavisi uygulanmalıdır. Yanlış beslenme tarzı ve fiziksel aktivite eksikliği de, kabızlığın en sık görülen nedenlerindendir ve kişiye özel beslenme programı ile kabızlık önlenebilir.

Kalın bağırsakta iltihabi hastalılar oluşabileceği gibi konun düzensiz çalışmasına bağlı olarak mutsuz bağırsak sendromu hastalığı da görülebilir. Buna paralel olarak ishal, kabızlık, şişkinlik, kilo kaybı gibi sağlık sorunlarının olmaması için hastalığa özgü beslenme programının yapılması gerekir.

Kişinin besinsel ihtiyaçlarını belirleyerek, kişiye özel hazırlanmış beslenme programı ile ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayarak yetersiz beslenmenin önüne geçmek, hastalığa bağlı oluşacak diğer sağlık sorunlarının görülme riskini azaltmak ve kişinin hastalığına uygun beslenmesini sağlayarak yaşam kalitesini artırmak amaçlarımızı oluşturmaktadır.

Kemik ve Eklem Hastalıklarında Beslenme

Kemikler vücudumuzun çatısını oluşturan aktif dokulardır. Vücutta zamanla kemik ve eklem hastalıkları oluşabilir.

Osteoporoz: Kemik kütlesinin azalması ile birlikte kemiklerin zayıflaması ve kırılabilir duruma gelmesidir. Aşırı tuz ve kafein tüketimi, kalsiyum atımını arttıran ilaçların kullanımı, gençlik döneminde yetersiz kalsiyum alımı, hareketsizlik ve aşırı zayıflık osteoporoz oluşumunda risk faktörlerindendir. Osteoporozdan kurtulmak için tedavi sürecinde gerektiği gibi sağlıklı beslenmek ve uygun egzersizleri yerine getirmek gerekir.

Romatoid Artrit: Nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalık; eklemlerde ağrı, şişme ve sertleşme ile kendini gösterir. Eklem çeperlerinin arası su toplar ve bu hastalığa yakalananların çoğu zayıf bireylerdir. Hastalığın daha farklı sağlık sorunlarına yol açmaması ve hastanın yaşam kalitesinin artırılması için kişinin diyetisyen tarafından hazırlanan sağlıklı beslenme programını takip etmesi gerekir.

Osteoartrit: Genellikle şişman bireylerde görülen ve eklem yaralanmaları sonucu oluşan bir hastalıktır. Kullanılan ilaçların sonucu olarak vücutta bazın besin öğelerinin atımı artabilir ve bu nedenle bireyin sağlıklı bir beslenme programı takip etmesi gerekir.

Gut: Aminoasit metabolizmasında oluşan bir bozukluğa bağlı olarak eklemlerde ve yumuşak dokularda bazı maddelerin birikimine neden olan bir hastalıktır. İkincil gut adı verilen hastalık için risk faktörleri; şişmanlık, şeker ve kalp hastalıklarıdır. Eklem ve yumuşak dokuda madde birikimini ve gut komalarını engellemek için gut hastaları, hastalıklarına ve kendi özelliklerine uygun kişiye özel sağlıklı beslenme programı uygulamak zorundadır.

Diyata olarak amacımız; kişilerin hastalıklarını ve hastalıklarına bağlı oluşan sağlık sorunlarını en aza indirecek beslenme programı ile kişilerin yaşam kalitesini artırmak ve lezzetten uzak kalmadan beslenmelerini sağlamaktır.

Kanserde Beslenme

Kanser hastası hastalığın oluşturduğu olumsuz etkilerden ötürü zayıflar. Hormona bağlı kanser türlerinde tam tersi durumda söz konusu olabilir. Kanser hastalarının yaşam kalitesinin artırılmasında kilo kontrolü çok önemlidir.

Kansere bağlı olarak vücudun harcadığı enerji miktarı artar ve dolayısıyla vücut ağırlığında değişmeler olur. Kişinin enerji miktarının doğru saptanması ve günlük enerji ihtiyacının karşılanması gerekir.

Kanserin yol açtığı bir diğer olumsuz durum ise iştahsızlıktır. Tat duygusunun azalması, ağızdaki metalik tat, koku duyusundaki hassasiyet kanser hastalarında iştahsızlığa ve yemek seçmeye neden olur. Bu durum hastalığı kötüleştireceği için iştahsızlık sonunu çözecek şekilde bir beslenme tedavisi uygulanmalıdır.

Hastalığın sürecinde oluşan sindirim ve emilim bozuklukları besin ihtiyaçlarının artmasına yol açar. Besin ihtiyaçlarının tam olarak karşılanabilmesi kişinin sağlık durumunun daha fazla bozulmaması için zorunludur.

Kanser hastalarının beslenme durumunu saptayarak, besin öğesi ve enerji ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde iştahsızlığın ve kilo kaybının önüne geçecek bir beslenme programı uygulamak ve hastaların yaşam kalitesini arttırmak amacımızı oluşturmaktadır.

Metabolik Sendromda Beslenme

Günümüzde giderek yaygınlaşan obezite sorunu, genel sağlık durumunu oldukça bozan bu sendromun yaygınlaşmasına neden olmuştur. Metabolik sendrom bir hastalık değil, yanlış beslenme, hareketsizlik ve şişmanlık sonucu nedeni ile oluşan bir sağlık sorunudur. Metabolik sendromda görülen sorunlar; obezite, diyabet, kalp rahatsızlığı, hormonel rahatsızlıklar, yüksek kolestrol ve yüksek tansiyondur.

Bel çevresindeki kalınlaşma bu sendroma davetiye çıkaran başlıca etmendir. Bel çevresindeki kalınlaşma insülin direncine neden olarak kişinin diyabet hastalığına yakalanmasına da neden olur.

Metabolik Sendromun Belirtileri:

Bel çevresi erkeklerde 102 cm. kadınlarda 88 cm.’yi geçmiştir. Tansiyon 130/80’den yukarıdadır. Kan trigliserit seviyesi 150 mg/dl’ den yüksektir. İyi huylu kolesterol (HDL) erkekler için 40 mg/dl’ nin kadınlarda 50 mg/dl’ nin altındadır. Açlık kan şekeri düzeyi 110- 125 mg/dl ‘ dir. Metabolik sendromun tedavi edilebilmesi için kişinin diyetisyen eşliğinde kilo vermesi ve hareketliliğini artırması gerekir. Kişi ektin kilo kontrolü için diyetisyen tarafından takip edilmeli ve onun hazırlamış olduğu diyet programını uygulamalıdır.

Amacımız; kişinin beslenme durumunu saptamak, sağlık durumuna göre sağlıklı kilo verebileceği beslenme programını sunmak, istenilen kiloya ulaştıktan sonra da uygulanan kilo koruma programıyla sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmasını sağlamaktır.

Yeme Bozukluklarında Beslenme

Anoreksiya Nervosa: Aşırı kilo kaybıyla birlikte beden şeklinin bozulmasına rağmen zayıf olma isteği. Birey aşırı kilo kaybetmesine rağmen kendisini beğenemez ve daha zayıf olmaya çalışır. Tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Kişi hasta olduğunu reddettiği için beslenme tedavisinin yanı sıra psikoterapide gerekebilir. Birey besinsel ihtiyaçlarına ve sağlık durumuna göre bir beslenme programı takip etmelidir.

Bulimia Nervosa: Aşırı besin tüketiminden duyulan suçluluk nedeni ile kusma, laksatif veya diüretik kullanımı ile tanımlanabilecek bir psikoloijk rahatsızlıktır. Bu tip bireyler genellikle standart ve hızlı kilo verdiren bir diyet uygular ve bunun sonucu olarak açlık krizine girerler. Açlık krizinde kendilerini kaybederek hızlı ve çok miktarda besin tüketirler ve sonrasında pişman olarak kusarlar. Diyetisyen ve beraberinde psikolog ile tedavi edilebilir. Bulmia hastalarının mutlaka kendi durumlarına uygun bir beslenme programını takip etmeleri gerekir.

Ortoreksia Nervosa: Sağlıklı beslenmenin takıntı haline geldiği bir hastalıktır. Kişi birçok besinin sağlıksız olduğunu düşünür, sağlıksız beslenen insanları küçük görür, sadece enerjisi düşük besinleri tercih eder ve çok az yemek yer. Bu kişilerin sağlıklı ve kişiye özel bir beslenme programı takip etmesi gerekir.

Gece Yeme Sendromu: Gün içinde normal ya da düşük miktarlarda beslenen bir bireyin, geceleri bir anda oluşan bir yeme dürtüsüyle aşırı miktarda besini hızlı şekilde tüketmesidir. Tüketilen besinlerin çoğunu, şekerli ve karbonhidrattan zengin besinler oluşturur. Kişi kolaylıkla kilo alır ve bu yüzden bir diyetisyene başvurması gerekir.

Karbonhidrat Bağımlılığı: Başta şeker hastaları olmak üzere birçok kişide görülen, mevsimsel ya da sürekli olarak gerçekleşen bir beslenme sorunudur. Kişi, karbonhidrat krizine girdiğinde, aşırı miktarda karbonhidratlı besini bir anda tüketir. Diyabet hastalarının kan şekeri dengesini etkileyen bu durum, sağlıklı bireylerde de kilo almaya neden olur. Diyetisyen tarafından hazırlanan kişiye özel beslenme ve beslenme eğitim programıyla kişi bu bağımlılıktan kurtulabilir.

FSM olarak amacımız; Yeme bozukluğu olan bireylerin bu durumdan kurtulmasını sağlamak, onları yeterli dengeli ve sağlıklı beslenmeye yönlendirmek ve sağlıklı beslenme alışkanlığını yaşam tarzı haline getirmelerini sağlamaktır.

SPORCU BESLENMESİ

Sporcunun performansı ve başarılarının devamlılığı sporcu beslenmesinde gizlidir. Sporcu uygun antrenmanlar eşliğinde, uygun yaşam tarzı ile sağlıklı beslendiğinde performansı ciddi ölçüde artar.

Sporcunun yaptığı sporun çeşidine, sporun yapılma süresine ve sıklığını göre beslenme düzeni ve besin gereksinimleri farklılık gösterir. Bazı sporculara karbonhidrat yüklemesi denilen strateji uygulanırken, diğerlerinde böyle bir durum söz konusu değildir.

Sporcunun antrenmanın öncesinde ve sonrasındaki beslenmesi de önemlidir. Sporcu antrenman yarış ya da müsabakadan önce ihtiyacı olan uygun besinleri seçtiği takdirde, yarıştan önce gerekli kaynakları alır ve performansı artar. Yarış sonrası ise kaybolan enerji uygun besinlerle depolamalıdır.

Sporcu beslenmesindeki bir diğer konuda sıvı tüketimidir. Ter ile kaybolan sıvı miktarı normal insanlara göre daha fazladır ve bu yüzden kaybolan suyun yerine konmasında hangi içeceklerin ne ölçüde kullanılacağı bir diyetisyen tarafından belirlenmelidir.

Ergojenik yardımlar günümüzde birçok sporcunun ilgisini çekmektedir; fakat ergojenik yardımların çeşitleri, etken maddeleri, kullanım dozları ve olası yan etkileri iyi bilinmelidir. Sporcu maddi ve manevi kayba uğramak için bu konuda diyetisyene başvurmalıdır.

Aktif spor hayatı olanlar sporcularda görülen bazı hastalıklara karşı dikkatli olmalıdır. Vücudun aşırı su kaybetmesi, su zehirlenmesi ve kadınlarda sporcu kadın triadı sporcuyu olumsuz yönde etkiler. Bu gibi sorunların oluşmaması sporcunun profesyonel hayatını devam ettirmesinde önemlidir.

Kilo kategorisinde yarışanlar başta olmak üzere sporcuların birçoğunda kilo alma korkusu vardır ve bu yüzden bazen sporcular hızlı zayıflama yöntemlerine başvururlar. Yeme bozukluğu da sporcunun performansının düşmesine yol açar.

Sporcunun yaşam standartlarını, vücut yapısını ve uğraştığı dalı göz önünde bulundurarak ona sağlıklı bir beslenme programı hazırlamak ve bu şekilde onun başarısına katkıda bulunmak amaçlarımızı oluşturmaktadır.

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp Tedavileri

  • OZON TEDAVİSİ

Ozon atmosferin üst katmanında bulunan 3 oksijen atomundan

oluşan bir gazdır. Normal oksijen atomunda 2 atom vardır. 3 atomlu

ozon vücuda verilince hızla yayılır ve dokulara 10 kat daha fazla oksijen gider ve bu sayede vücudumuzun savunma gücü ve rejenerasyonu artar.

 

Şu hastalıklarda kullanılır:

-Kronik Yorgunluk

-Kanser Tedavisi ve Önlenmesi

-Romatizmal ve Kas Eklem Hastalıkları

-Virüs Kaynaklı Hastalıklar

-Böbrek Fonksiyonlarının Düzenlenmesinde

-Deri Hastalıkları

-Gençleşme-Anti Aging

-Barsak Hastalıkları

-Nörolojik Hastalıklar

 

Yapılışı

Ozon gazı seruma veya kişiden alınan kana emdirilerek damar yoluyla veya rectum bölgesinden virilir.

  • SÜLÜK TEDAVİSİ

Doğal tedavi amaçlı kullanılan tıbbi sülükler en çok ülkemizde bulunmaktadır. Sülük konulan bölgedeki kanı emerken, pek çok enzimini de vücuda verir. Bu sayede pek çok hastalık tedavi edilebilir. Sülük salgısındaki en önemli enzimler Hirudin ve Calin’dir. Bu maddelerin;

 

– pıhtılaşmayı engelleyici (antiagregan),

– oluşmuş pıhtıyı eritici (fibrinolitik),

– ağrı kesici (analjezik),

– mikrop öldürücü (antibakteriyel),

– tansiyon dengeleyici (antihipertansif),

– kas gevşetici (miyorelaksan),

– bağışıklık sistemini düzenleyici (immun modülatör),

– stres giderici (anksiyolitik) etkileri vardır.

  • KUPA TEDAVİSİ

Kuru kupa tedavisi, ıslak kupa tedavisinin aksine kan alım işlemi gerçekleşmeden yapılan tedavi türüdür. Kuru kupa tedavisinin en önemli özelliği solunum artışında meydana getirdiği hatırı sayılır artıştır. Solunum gücünü arttırır.Bununla beraber bağışıklık sistemini güçlendirmede en etkili tedavi yöntemlerinden biridir.

 

Tedavinin iyi geldiği hastalıklar:

-Vücütta oluşan yorgunluğun giderilmesi.

-Soğuk algınlığının vücuttan atılması.

-Bel tutulmasında sonra kasları gevşetmede.

-Kürek ve kol kemiği, eklem ve bel kasları zorlanmalarına

-bağlı ağrılar.

-Sinirsel kasılmalar.

-Bel ve boyun bölgesindeki disk kayması sonucu oluşan

ağrılar.

-Romatizmanın neden olduğu rahatsızlıklar.

-Vücutta kireçlenme sonucunda oluşan ağrılar.

  • HACAMAT (WET CUPPING)

Hacamat kan dolaşımının yavaşladığı bölgelerde , kan ve vücut sıvılarında biriken toksik maddelerin vakumlanarak dışarı alınması işlemidir. Bu işlem öncesi anestezik madde sürülerek, ağrı duyusu azaltılır. Uygulama yapılan bölgede hiç iz kalmamaktadır.

Hacamat ile vücut savunması güçlenir, yeni kan hücresi oluşması sağlanır.

Baş ve kas ağrıları, yorgunluk, stres başta olmak üzere pek çok hastalığın tedavisi mümkündür.

  • AKUPUNKTUR

Akupunktur, vücuttaki  belirli, tanımlanmış noktalara, özel  iğneler kullanarak , yapılan  tedavidir.

Akupunktur bir denge tedavisidir. Akupunktur’a göre hastalıklar enerji dengesi bozukluğundan ortaya çıkar ve bu denge tekrar korunduğunda da hastalar iyileşir.

-Akupunktur ile  Check-up

-Estetik Akupunktur

-Zayıflama

-Migren Baş Ağrıları

-Kas Ağrıları( Fibromiyalji )

-Sigara Bırakma

-Depresyon , Anksiyete

-Kaygı, Fobi Bozuklukları

-Alerji

-Astım

  • AKUPUNKTUR İLE CHECK UP

Vücut organlarımızın kulaktaki yansıma noktaları kulak dedektörü ile taranır. Bulgular yorumlanarak bilgi verilir, istenirse tedavisi başlatılır.

  • MOXA TEDAVİSİ ( İĞNESİZ AĞRI TEDAVİSİ )
  • KİNESİOTAPİNG  ( BANTLAMA )
  • SİGARA BIRAKMA
  • MEDİKAL MASAJ

Üroloji

Üroloji servisimizde erkek, kadın ve çocukların böbrek, mesane, idrar yolları, prostat ve kısırlık ile ilgili tüm konularda hizmet verilmekte olup, modern ürolojinin tüm ameliyatları başarı ile yapılmaktadır.

 

Hizmetlerimiz

  • Kadınlarda Sistit
  • İdrar Kaçırma
  • Kısırlık (İnfertilite)
  • Cinsel Fonksiyon Bozuklukları
  • Çocuklarda idrar kaçırma
  • Ürolojik Kanserler
  • Taş Hastalıkları
  • Prostat Hastalıkları
  • Çocuk Ürolojisi

 

Tanı Yöntemleri

  • Böbrek,Mesane,prostat Ultrasonografisi
  • Skotal ve peni Doppler Ultrasonografisi
  • Bilgisayarli Tomografi (BT)
  • İVP
  • Sistoskopi
  • PVR (İdrar Miktari Saptanması)
  • Labotuvar
  • Röntgen

 

Ameliyat Teknikleri

  • Böbrek, Üreter, Mesane, Prostat, Üretra Hastalıkları
  • Endoskopik Ameliyatlar
  • Laparoskopik Ameliyatlar (Böbrek ve Prostat)
  • Mikroskopik Ameliyatlar